İslam, insanları cehaletten uzaklaştırarak ilme ve hikmete yönlendiren bir dindir.
Dinimiz , insanı karanlıklardan aydınlığa çıkaran, cehaletin zincirlerini kıran bir dindir.
Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’in ilk emrinde bize şöyle seslenir: “Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (Alak, 96:1)bu gerçeği açıkça ortaya koyar.
Tek bir kelime… ama tarihi değiştiren bir kelime.
Cehalet, insanın Rabbini tanımasına, kendini anlamasına ve hakikati görmesine engel olan karanlık bir perdedir.
Bu perdeyi ancak ilim ve tefekkür kaldırır.
Cehalet, insanın Rabbini tanımasına, kendini anlamasına ve çevresini doğru görmesine engel olan bir perdedir.
Bu perde ancak ilimle, tefekkürle ve akletmekle kalkar.
Kur’an bizleri defalarca düşünmeye çağırır: “Onlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünmezler mi?” (Âl-i İmran, 3:19
Cehalet sorgulamaz; çünkü sorgulama, İslam’da teşvik edilen düşüncenin ve aklın bir gereğidir.
Sorgulamayan, düşünmeyen bir insan yanlışlara boyun eğer, haksızlıkları düzeltmez.
Oysa Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Din nasihattir.” (Müslim, İman, 95)
Cehalet önyargı üretir, adaleti engeller. Rabbimiz ise şöyle buyurur:
“Bir topluluğa duyduğunuz öfke, sizi adaletsizliğe sevk etmesin.” (Maide, 5:8)
Cehalet sorgulamaz; çünkü sorgulama, İslam’da teşvik edilen düşüncenin ve aklın bir gereğidir.
Cehalet yargılar, önyargılarla hareket eder ve hakikate ulaşmayı zorlaştırır
Farklılıklarla barış içinde yaşamak ve birbirimizi anlamaya çalışmak, İslam ahlakının temel taşlarındandır.
İslam, kadına büyük değer verir ve onun eğitimi ile bilinçlenmesini teşvik eder. Hz. Muhammed (s.a.v.), “İlim öğrenmek, kadın ve erkek her Müslüman’a farzdır” (İbn Mace, Mukaddime, 17) buyurmuştur.
Bu hadisi şerif, kadının eğitiminin İslam toplumlarının aydınlanması için ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir.
Kadın, İslam’da sadece bir birey değil, aynı zamanda bir ümmetin geleceğini inşa eden en önemli unsurlardan biridir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şu sözleri, kadının aile ve toplum üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyar: “Cennet, annelerin ayakları altındadır.” (Nesâî, Cihad, 6).
Kadın, hem çocuklarının ilk öğretmeni hem de toplumsal bilincin taşıyıcısıdır.
Eğer bir kadın öğrenirse, bu bilgi nesilden nesile aktarılır ve toplumun cehaletten kurtulmasına vesile olur.
Tarih boyunca, İslam’ın ilim ve irfan temelli yaklaşımının aksine, cehalet kadınları eğitimsiz bırakarak onları toplumdan soyutlamaya çalışmıştır.
Oysa İslam, kadınların üretken, bilgili ve güçlü bir şekilde toplumda yer almasını ister.
Hz. Aişe (r.a.), İslam tarihinde ilimle ön plana çıkan bir şahsiyettir ve sahabe efendilerimiz ilim konusunda kendisine danışmıştır.
Bu örnek, kadının eğitimi ve toplumsal katkısının ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serer.
Cehalet, kadınları sadece biyolojik rollerle sınırlı bir hayatın içine hapsetmek isterken, İslam kadını birey olarak değerlendirir ve ona hak ettiği değeri verir.
Kur’an-ı Kerim’de, kadın ve erkek arasında bir üstünlük değil, sorumluluk paylaşımı ve adalet vurgulanır: “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan Rabbinizden sakının…” (Nisa Suresi, 4:1).
İslam, cehaletle mücadeleyi bir iman sorumluluğu olarak görür. “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer Suresi, 39:9) ayeti, ilmin ve öğrenmenin ne kadar kıymetli olduğunu vurgular.
Kadın ve erkeğin birlikte, Allah’ın koyduğu sınırlar çerçevesinde eşit şekilde ilim öğrenmesi, İslam medeniyetinin yükselmesinin temel taşlarından biridir.
Kadının eğitimi, sadece bireysel bir hak değil, ümmetin geleceğini aydınlatan bir sorumluluktur.
Cehalete karşı verilen mücadelede kadınlar, Hz. Hatice (r.a.), Hz. Fatıma (r.a.) ve Hz. Aişe (r.a.) gibi rol modellerle Müslüman toplumların rehberi olmuşlardır.
Kadın, İslam’da cehaleti yenecek en güçlü unsurlardan biridir.
Çünkü kadın ne öğrenirse, bunu çocuklarına, ailesine ve toplumuna öğretir.
Kadının aydınlanması, cehaletin karanlığını dağıtacak bir nurdur.
Bu nedenle, İslam’da cehaletle mücadele, ilim ve hikmetle donanmış kadınların öncülüğünde yükselen bir medeniyet mücadelesidir.
Dualarla bitiş: Allah’ım! Bizleri ilimle, hikmetle, adaletle donat.
Kadınlarımızı ve erkeklerimizi cehaletten koru.
Bizi Kur’an’ın nuruyla aydınlat, Peygamberimizin yolundan ayırma.
Velhamdülillahi Rabbil Âlemin
Selam ve dua ile
L’Islam, Lumière contre l’Ignorance
Au nom d’Allah, le Tout Miséricordieux, le Très Miséricordieux.
Frères et sœurs,
L’Islam est une lumière qui brise les chaînes de l’ignorance et ouvre la voie vers la science et la sagesse. Le premier mot révélé au Prophète Muhammad ﷺ fut un ordre clair :
« Lis ! » (Sourate Al-‘Alaq, 96:1)
Un seul mot… mais un mot qui a changé l’histoire.
L’ignorance est un voile sombre qui empêche l’homme de connaître son Créateur, de se comprendre lui-même et de voir la vérité du monde. Et ce voile, seul le savoir et la réflexion peuvent le lever.
Le Coran nous interroge :
« Ne méditent-ils donc pas sur la création des cieux et de la terre ? » (Sourate Âl ‘Imrân, 3:191)
Frères et sœurs,
Celui qui ne questionne pas, accepte les injustices. Celui qui ne réfléchit pas, laisse les erreurs s’installer. Mais notre bien-aimé Prophète ﷺ a dit :
« La religion est un conseil sincère. » (Mouslim)
L’ignorance nourrit les préjugés. Mais Allah nous avertit :
« Que la haine pour un peuple ne vous incite pas à être injustes. » (Sourate Al-Mâ’ida, 5:8)
La Femme : Éducatrice de la Civilisation
L’Islam a élevé la femme, a protégé sa dignité et a fait de son éducation une obligation.
Le Prophète ﷺ a dit :
« La recherche du savoir est une obligation pour tout musulman et toute musulmane. » (Ibn Mâja)
La femme est le premier professeur de l’humanité. Elle éduque, elle transmet, elle façonne l’avenir.
Le Prophète ﷺ nous a rappelé :
« Le Paradis se trouve aux pieds des mères. » (An-Nasaï)
Lorsque la femme apprend, ce savoir traverse les générations. C’est pourquoi l’ignorance a toujours tenté de l’écarter. Mais l’Islam veut la voir active, instruite et forte.
Souvenons-nous de Aïcha رضي الله عنها — érudite, savante, enseignante des Compagnons eux-mêmes.
Une Lumière qui Dissipe les Ténèbres
Allah dit :
« Ceux qui savent et ceux qui ne savent pas ne sont pas égaux. » (Sourate Az-Zumar, 39:9)
Oui, la connaissance élève. Oui, la science illumine. Et dans ce combat contre l’ignorance, la femme est l’un des flambeaux les plus puissants.
Car ce qu’elle apprend, elle le transmet à ses enfants, à sa famille, à sa communauté.
L’éducation de la femme est une lumière. Une lumière qui perce les ténèbres.
Frères et sœurs,
Protégeons cette lumière. Éteindre la lumière de la femme, c’est plonger toute une société dans l’ombre.